Thursday, April 10, 2014

افسانه ارگنه قون


Ərgenekon Əfsanəsi

Ergenekon Destanı

ارگنه قون دستاني


ارگنه قون  داستانينا گؤره تورکلر قونشولاري طرفيندن مغلوب ائديلديکدن سونرا هاميسي اؤلدورولور، يالنيز خاقانلاري نين قييان و نوکوز
(Qıyan və Nüküz)
آدلي ايکي اوغلو قادينلاري ايله بيرليکده ساغ قاليرلار. اونلار داغلار آراسيندا بير سيغيناجاق تاپيرلار و 400 ايلدن سونرا سايلاري چوخالديغي اوچون آرتيق اورايا سيغيشميرلار و بونا گؤره ده هر طرفي قاياليق اولان داغدان چيخماق اوچون چاره آختاريرلار.

بو زامان تورکون خيلاصکاري بوزقورد سمادان گلن ماوي ايشيغين گؤستريشي ايله قاياليغين بير طرفيني تشکيل ائدن دمير معدنيني اريده رک اورادان خيلاص اولورلار و يئني گونه (ارگنه- يئني، کون-کون
(kon-kun)-
گون دئمکدير) قوووشورلار.

Türk illerinde Türk oku ötmeyen, Türk kolu yetmeyen, Türk'e boyun eğmeyen bir yer yoktu. Bu durum yabancı kavimleri kıskandırıyordu. Yabancı kavimler birleştiler, Türklerin üzerine yürüdüler. Bunun üzerine Türkler çadırlarını, sürülerini bir araya topladılar; çevresine hendek kazıp beklediler. Düşman gelince vuruşma da başladı. On gün savaştılar. Sonuçta Türkler üstün geldi.

Bu yenilgileri üzerine düşman kavimlerin hanları, beğleri av yerinde toplanıp konuştular. Dediler ki: ''Türkler'e hile yapmazsak halimiz yaman olur!''
 
Tan ağaranda, baskına uğramış gibi, ağırlıklarını bırakıp kaçtılar. Türkler, "Bunların gücü tükendi, kaçıyorlar'' deyip artlarına düştüler. Düşman, Türkler'i görünce birden döndü. Vuruşma başladı. Türkler yenildi. Düşman, Türkler'i öldüre öldüre çadırlarına geldi. Çadırlarını, mallarını öyle bir yağmaladılar ki tek kara kıl çadır bile kalmadı. Büyüklerin hepsini kılıçtan geçirdiler, küçükleri tutsak ettiler.